Aniden gelen bir vefat haberiyle sarsıldım dün. Öğleden sonraydı. Kapı açıldı. Çağlar karşımda, yüzünde dehşetten kasılmış bir ifadeyle baktı bir süre. Oturuyordum o esnada, koltuk temizleniyordu ve ben bilgisayar masamda oturmuş bekliyordum. Bana baktı, durdu, ağzındaki baklanın can acıtacağı her halinden belli bir ifadeyle, nereden başlayacağını bilemez bir halde, durdu, zaman kazanmak istedi, ve gruptaki mesajı gördün mü diye sordu. Pek çok grup, pek çok olasılık geçti zihnimden hızla, kendimi hangi kötü habere hazırlamam gerektiğini bilmeden sordum. "Hayır. N'oldu?"
Her ani gelen vefat haberi sarsıyor. Sırasız ölümler üzüyor. Arkadaşlarına, ailene, kendine karşı yeterince vefalı mısın, kendilik arayışını gerçekleştirdin mi, pek çok sorgulama sürecini başlatıyor bir anda. Dün gece bir arkadaşımız sevdiceğinin kaybıyla başa çıkmaya çalışırken biz şaşırdık, üzüldük önce, sonra yemek yedik, boğazımızdan geçti gitti kolayca. Akşam dondurma yiyerek yürüdük, oturduk çay içtik sonra, hayat devam etti bizde, ve haberi alan diğerlerinde... Üzüleceğiz elbette bugün cenazede saf tutarken, arkadaşımızın yasını gördüğümüzde, o da üzülecek, sonra yavaş yavaş alışacak, belki yine sevecek, âşık olacak belki gün gelecek. Zaman alacak. Alıyor çünkü.
Zaman en acı yükün bile ağırlığını azaltan, en mutlu hatıraların ayrıntılarını soluklaştıran zaman bizi mutluluktan ve acıdan delirmekten koruyan zaman, kaybolmamız için, yola devam etmemiz için gerekli olan zaman. Zaman alıyor elimizden gençliğimizi, enerjimizi, gün geliyor, hep bildiğimiz ölümlü olduğumuz gerçeğini ortaya çıkartıyor birden. Elimizdekilerin kıymetini bilmemiz için, kendi hayatımızın kahramanı olmamız için, maceralara atılmamız için, neyi istiyorsak onları planlayabilmemiz için, yolun kalanının yaşadığımızdan azaldığını kalın harflerle söylemek için.
Şimdi ben birkaç saat sonra, bir köy camiinde, henüz vakti dolmayanlarla yan yana duracağım, hakkımı helal edeceğim, niye etmeyeyim, ve yeniden hayatın hay huyunda kaybolmadan önce pek çok yeni karar alacağım tıpkı yaş günlerinde, yılbaşlarında olduğu gibi, bir avlu dolusu insanla... Sıramız gelene kadar kendimize ve yakınlarımıza iyi bakmayı, hayalleri hayata geçirmeyi başarabiliriz umarım, her birimiz. Yaşamın sonunda o en büyük ve tek teselliyi söyleyebilmek için "İyi ki..."
Başınız sağ olsun.
YanıtlaSilSağ olasın Onur.
Sil