19 Ağustos 2022 Cuma

Yineleme, yazılama ve inançlar

Bugün ayın 19'u. Kitap yazma ayının on dokuzuncu günü. Ayrıca bey kişisinin de doğum günü. (Konumuz o değil, yazmak) Şu sıra her gün yazma işi epeyce sallantıda. (Yaz sıcağında her gün 1667 kelime niye yazmak ister ki insan) Buna karşın 20 bin kelimeyi aştığımı biliyorum. Kesin sayı için günlerdir elimi süremediğim bilgisayarımı açmam gerek. Yoğunluğa, gidiş gelişlere karşın bu kadarını yazabilmem bile büyük başarı ve takdire şayan. Aferin bana! (Takdiri dışarıda aramamalı insan)

Çoğunlukla düşüncelerimi yazarken buluyorum kendimi. Yineleyen düşüncelere bakmak içimi sıkıyor ne yalan söyleyeyim. Geviş getirdiğimi fark ediyorum. Aynı ikilemler, aynı yapılacaklar listesi, aynı hisler, aynı düşünceler... Monotonluğun ta kendisi! (Buradan yaratıcı bir eylem çıkmaz a dostlar, bakış açısını değiştirmeli kişi ilkin) Yaka silkiyorum aynılıktan. Bu ay en keyifle yazdığım şey, kitap kapaklarına bakarak ne gördüğümü yazmak oldu. (Bir gün, peş peşe iki kapak yazdım sadece) Bu sayede birbirini tekrar eden, geviş getirmek diye tabir ettiğim düşüncelerden sıyrıldım. İçeri hiç duygu, düşünce taşımadan ne gördüğümü yazdım, yazabildim, adeta kelimelerle resmettim. Yazmak da gördüğün, göstermek istediğin manzarayı kelimelerle resmetme çabası değil mi zaten? (Bu bir soru değil bence, tespit, iyi biliyorsun) 

                                                                           *

İki paragrafın ardından verilen zorunlu es sebebiyle yazının nereye gitmekte olduğunu, istediğini hatırlamakta zorlanıyorum şimdi. Hep öyledir zaten, masaya otuz dakika önce bir saat sonra oturmak fark yaratır. Asla aynı şeyi yazamaz insan. İspatı mümkün değil ama öyle işte, biliyorum, biliyoruz. Sır değil, şaşırtıcı hiç değil. Yazmak, zihinsel bir eylem ve zihnin içi gökyüzü gibi. Duygular, düşünceler bulutlar gibi gelir, geçer, kararır, açılır. Ve her defasında hem aynı hem farklı bir göğe bakar insan. 

Arkada Pinhani çalıyor. Beni Sen İnandır. Severim bu şarkıyı, pek sık dinlemesem de severim. En çok "Küçükken çok inanmıştım/Eğer çok istersen/Her şey mümkün /İnanmak zor değil" 

Neyin mümkün olduğunu hatırlamak istiyorsunuz bu şarkıyı dinlerken? Ya da küçükken inandığınız şeylerden hangilerini bıraktınız? Oyuna davet. İcap etmek isterseniz yorumlarda buluşuruz. 



                                                                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder