Dün gece,
bir önceki gün (2 Şubat 2014) hayatını kaybeden Philip Seymour
Hofman'ın anısına Capote filmini izledik. Hayat, küçük
tesadüflerle, birbirine bağlanan “an”larla dolu.
Tek
Başına Bir Adam
Tek
Başına Bir Adam, Christopher Isherwood'un en önemli romanlarından
biri kabul edilir. Yalnız bir erkeğin bir günü konu edilir.
Romanın odağında George vardır: ABD'de yaşayan edebiyat
profesörü bir İngiliz, birlikte yaşadığı 16 yıllık erkek
sevgilisini bir trafik kazasında yitirmiş, yaşlılığın eşiğinde
tek başına bir erkek...
Romanın
sinema uyarlaması da vardır. Tom Ford tarafından çekilen filmin
başrolünde Colin Firth oynamaktadır. George sabah kalkar, işe
gitmek için hazırlanır, arabasıyla üniversitedeki işine gider,
dersini verir, öğrencileriyle, üniversite çalışanlarıyla
ilişkisine, tek yakın dostu Charlotte'la birlikte geçirdiği
akşama, trafik kazasında kaybettiği sevgilisiyle ilişkisine,
yasına, çektiği acılara tanıklık ederiz. Gün geceye ilerlerken
George ummadığı bir sürprizle karşılaşır.
Tüm
hikâye aslında tek bir gün içinde geçer. Ancak George'un geçmişi
hatırlamalarıyla çok daha fazlasını öğreniriz. Bir sahnede iki
sevgili aynı kanapede uzanarak kitap okumaktadır. George,
üniversitedeki dersi için Dönüşüm'ü, sevgilisi ise Tiffany'de
Kahvaltı'yı...
Truman Capote
(30 Eylül 1924- 25 Ağustos 1984)
Asıl
adı, Truman Streckfus Persons'dır. New Orleans'ta dünyaya geldi.
Kısa öykü, roman ve kurgu olmayan metin yazarıdır. En bilinen
eserleri sinemaya uyarlanan Tiffany'de Kahvaltı
ve Soğukkanlılıkla'dır.
Yazarlığa
ve alkole çok erken yaşlarda başladı. Eşcinseldi. Bu eğilimini
açıkça yaşadı. Yakın arkadaşı ve uzak akrabası Tenesse
Williams'la çok sayıda skandalın kahramanı oldu. Buna rağmen New
York sosyetesinde özel bir yeri vardı. Yazar Harper Lee, yakın
arkadaşıydı.
Bülbül'ü
Öldürmek (To Kill a Mockingbird 1960), Harper Lee'nin
yayınlanan tek romanıdır. 1961 yılında bu romanla Pulitzer ödülü
kazandı. Bir yıl sonra sinemaya uyarlandı. Yönetmenliğini Robert
Mulligan'ın üstlendiği filmin başrolünü Gregory Peck oynadı.
“en iyi erkek oyuncu”, “en iyi sanat yönetmeni” ve “en iyi
uyarlama senaryo” dalında akademi ödüllerini kazandı. Ayrıca
Cannes Film Festivali'nde yönetmen Robert Mulligan'a “Gary Cooper
Ödülü” verildi.
Bülbülü
Öldürmek, ilk yayınlandığı dönemde satış rekorları kırdı
ve yazarına büyük ün getirdi. Kısa zamanda modern Amerikan
Edebiyatının klasikleri arasına girdi. Romanın çıkış
noktası, yazarın 1936 yılında, kendisi on yaşındayken yaşadığı
bir olaydır.
Olaylar, ABD'nin güneyinde Maycomb adlı kurgu bir
kasabada geçer. Scout Finch adında küçük kızın bakış
açısından kaleme alınmıştır. Scout'un babası Atticus cesur ve
ilkeli bir avukattır, asılsız bir iddiayla (ırza geçme) yargılanan
bir zenciyi savunmakla görevlendirilir. Bu yüzden kasabanın geri
kalanıyla ters düşer. Scout ve Jem Finch'in en yakın arkadaşı
kapı komşusu Dill, Harper Lee'nin çocukluk arkadaşı ve kapı
komşusu Truman Capote'den başkası değildir.
Capote
2005 ABD yapımı film. Gerald Clarke'ın biyografik kitabı Capote'den uyarlanmıştır.
1959 yılında The New Yorker dergisi için muhabirlik yapan yazar Truman Capote gazetede bir haber okur. Kansas eyaletinde bir cinayet işlenmiş, aynı aileden dört kişi öldürülmüştür. Haberde Capote'nin ilgisini uyandıran bir şey vardır.
Derginin
yazı işlerini ikna eder. Harper Lee ile birlikte olayın geçtiği
yere giderler. Bu olayın,
kasabayı ve kasabalılar nasıl etkilediğini araştırmaya
başlar. Görgü tanıklarıyla ve polislerle görüşür. Polis
raporlarına, maktullerin fotoğraflarına ulaşır. Katil
zanlıları yakalanır. Capote, mahkeme ve tutukluluk sürecinde
sanıklarla da görüşür. Ölüm cezası aldıklarında onlara
yardım etmek ister.
Tüm bu görüşmeler neticesinde Amerikan Edebiyatının önemli
eserlerinden Soğukkanlılıkla(In Cold Blood) romanının tohumları
atılır.
Ehehe, eserler arası geçiş çok keyifli olmuş :)
YanıtlaSilTek Başına Bir Adam'ın uyarlama olduğunu öğrendiğim güzel oldu, teşekkürler.
www.kitaptanfilme.com
Yazıdan keyif almanıza sevindim. Filmin de ilginizi çekeceğini düşünüyorum. Başarılı bir uyarlama.
Sil